Hatay'ın bulanık sularında bir avcı ile karşılaştım.

Hatay'ın bulanık sularında bir avcı ile karşılaştım.

Sabah erken saatte meraya vardım. Dışarıdan su çok güzel görünüyordu fakat görüş her zamanki gibi zayıftı. Bir an evvel suya attım kendimi. Öncelikle kısa agaşonlarla vücudumu dalış için hazırladım. Balık yapan bölgeye ulaştıktan sonra derin bir nefes alıp dalışa başladım. Mendirek taşlarının arasından usulca dibe doğru süzülürken bir yandan da mendirek taşları arasında karşıma çıkabilecek iri kıyım sargozları kesiyorum tabiki 🙂

Neyse efendim dibe varınca açığa doğru yatıp sessizce etrafı izlemeye başladım. Önce kefaller belirdi. O kadar yakınımdan geçiyorlardı ki atış yapmamak için zor tuttum kendimi. Bir videomda bahsettiğim gibi "Vurursan kefali, vuramazsın levreği-lüferi " diyerek beklemeye devam ettim. Kefaller gözden kaybolurken açıktan bana bakan meraklı bir avcı olduğunu fark ettim. Ağır bir şekilde sağ tarafa doğru süzülüyordu. Aramızdaki mesafe fazla olmasına rağmen. Boşuna mı ahşap tüfek kullanıyoruz  🙂 çift 16 mm lastik 6.50 mm şiş ile kombine tüfeğime güvendim ve yaradana sığınıp bastım tetiğe 😀

Balığı vurduğumu makara ipindeki hareketten anladım. Akya palazları yapıları gereğince çok mücadele ediyor. 20-30 kg olanların aksiyonunu hayal bile edemiyorum 🙂 Makara ip bırakmıyor ve elimle biraz ip çektikten sonra kuzu palazını gördüm. Güzel yerinden vurduğumu anladıktan sonra kuzuyu usulca kendime çekerek söndürüp dizgime taktım. Akya palazı haricinde iki sargoz, bir çupra ve bir kefal  vurduktan sonra dalışı sonlandırdım. Daha iyileri sizlerin olsun.