Eşkinalar

Merhabalar,

Arşivin yavaş yavaş dibine geliyoruz 😆 😆 Şu yasaklar bitsin gün doğumundan batımına kadar bir günü suda geçiricem sanırım. Bugün yarın biter şu virüs belası derken havalar güzelleşmeye başladı fakat yasakların dozuda aynı oranda artıyor. Sabah vurulan balıkları paylaşayım, akşamda güzel bir Eşkina tarifi başlığında buluşalım dostlar.

Avlar farklı tarihlerde yapılmış olup, güncel Eşkina av limiti dünde 3 adet ile sınırlanmıştır. Bu bilgiyide burdan vermiş olayım.

Genelde gün ışığının çok olduğu saatleri taş içinde akşam üstü vakitlerinde taşların dışında bulunurlar. Taş altı avı her ne kadar zevkli olsada taşların ışında akvaryumdaki melek balıkları gibi gezmelerini izlemeye doyamıyorum. Boylar küçük olduğunda atış yapmadan izlemesi çok keyifli oluyor. Fakat boylar büyüdüğüne yapılan atışla kaçıştıklarında insan kendi kendine hafifden kızıyor. Çok hafif ama böyle balığı dizgiye takana kadar falan 😆 😆

Bu arada balıkların kafasının içinden çıkan adına otolit denen beyaz kemiksi yapıda organlar var. Bunlar balığın dengesini bulmasıyla alakalı ve aslında tüm balıklarda farklı boyutlarda bulunmaktadır. Bazen yapılan atışlarda şiş balığın kafasını sıyırır veya kırar ama girmez. Balık yan döner veya seri fakat zıg-zak çizerek gider. Bunun nedeni bu taşların yerinden oynamış olmasıdır. Bunun yanı sıra bu taşlar ezilerek limon suyuyla içildiğinde böbrek taşına iyi geldiği söylenir.

Şimdi soru şu aramızda sadece bu taşları kullanarak böbrek taşı döken veya dökmüş olan birini tanıyan birebir şayet olan kimse var mı?